having a tendency to talk a lot, loquacious

listen to the pronunciation of having a tendency to talk a lot, loquacious
Englisch - Türkisch

Definition von having a tendency to talk a lot, loquacious im Englisch Türkisch wörterbuch

talkative
geveze

Ben aslında geveze birisi değilimdir. Sadece sana anlatacak çok şeyim var. - I'm not really a talkative person. It's just that I have a lot of things to tell you.

George oldukça gevezedir. - George is quite talkative.

talkative
{s} çenebaz
talkative
{s} konuşkan

Tom özellikle konuşkan hissetmiyordu. - Tom wasn't feeling particularly talkative.

Tom çok konuşkan değil. - Tom isn't very talkative.

talkative
natuk
talkative
ağzı laf yapan
talkative
dilbaz
talkative
çalçene
talkative
boşboğaz
talkative
lafazan
talkative
çeneli
talkative
çenesi düşük
talkative
şapır
talkative
sirgep
talkative
yanşak
talkative
{s} dilli
talkative
talkativenesskonuşkanlık
Englisch - Englisch
{s} talkative
having a tendency to talk a lot, loquacious
Favoriten