gestohlen

listen to the pronunciation of gestohlen
Deutsch - Türkisch
(Gramer) stehlen stiehlt stahl stähle DA çalmak
çalıntı
çalınan
çalınmış
çalındı
çalınması
Englisch - Türkisch

Definition von gestohlen im Englisch Türkisch wörterbuch

stolen
çalınan

Çalınan çantasını bulmak ona sürpriz oldu. - He was surprised to find his stolen bag.

O, çalınan cüzdanını kurtardı. - He recovered his stolen wallet.

stolen
(Kanun) çalınmış

Tom nehirde yüzmeye gitti, ama o dışarı çıktığında elbiseleri çalınmıştı. - Tom went swimming in the river, but when he got out, his clothes had been stolen.

Bu sabah işten kovuldum. Geldiği zaman da hep üst üste gelir ya, ofisin bulunduğu binadan çıkmamla beraber arabamın da çalınmış olduğunu gördüm. - I got fired from my job this morning. But, when it rains it pours, and upon coming out of the office building I found that someone had stolen my car.

stolen
aşırma
stolen
{f} çal

Cüzdanım dün çalındı. - My wallet was stolen yesterday.

Dün gece arabam çalındı. - I had my car stolen last night.

rustled
hışırdadı
stolen
f., bak. steal. s. çalınmış, çalıntı
stolen
süzül/çal