Deutsch - Türkisch
Definition von geschäftig im Deutsch Türkisch wörterbuch
- çalışkan, faal, gayretli
- gı'şeftih çalışkan, faal, gayretli
- {gı'zamtbıtra: k} r genel tutar, yekün
Englisch - Türkisch
Definition von geschäftig im Englisch Türkisch wörterbuch
- busy
- {s} meşgul
Annem, akşam yemeğini pişirmekle meşgul.
-My mother is busy cooking dinner.
Annem, akşam yemeğini pişirmekle meşgul.
-Mother is busy cooking the dinner.
- busy
- uğraşı
- busy
- {s} yoğun
Çok yoğun bir sabah geçirdim.
-I've had a very busy morning.
Önümde oldukça yoğun bir öğleden sonram var.
-I have rather a busy afternoon in front of me.
- bustling
- {f} acele et
- busy
- (with ile) meşgul etmek
- busy
- hareketli
Konuklar ve fazla ev işi nedeniyle, çok hareketli bir hafta geçirdim.
-What with the visitors and all the extra housework, I've had a very busy week.
- bustling
- telaşlı
- bustling
- {s} canlı
- bustling
- {s} hareketli
Sokak alışverişçilerle hareketliydi.
-The street was bustling with shoppers.
- busy
- kullanımda
- busy
- {s} meşgul: I've had a busy day. Bugün çok meşguldüm
- busy
- meşgul etmek iş v
- busy
- karmaşık/meşgûl
- busy
- {s} işlek, hareketli
- busy
- busybodyherkesin işine burnunu sokan kimse
- busy
- boş bırakmamak
- busy
- {s} faal
Tom çabucak faaliyet gösterdi.
-Tom quickly got busy.
- busy
- işgüzar
Mary'nin komşusu bir işgüzar.
-Mary's neighbor is a busybody.
O korkunç bir işgüzar.
-He's an awful busybody.
Relevante Übersetzungen
Deutsch - Englisch
Definition von geschäftig im Deutsch Englisch wörterbuch
- busy
- bustling
- officious (of an intrusively enthusiastic person)
- geschäftig hinauseilen
- to bustle out
- geschäftig tun
- to putter around
- geschäftig tun
- to putter