genişletici

listen to the pronunciation of genişletici
Türkisch - Englisch
(Hukuk) expansive
expander
person or thing that expands; instrument that enlarges
dilating
damar genişletici
(Tıp) vasodilator
damar genişletici
(Biyokimya) vasedilator
genişle
{f} broadening
genişle
expand

Will the universe expand indefinitely? - Evren sonsuza kadar genişleyecek mi?

University education is designed to expand your knowledge. - Üniversite eğitimi bilginizi genişletmek için tasarlanmıştır.

genişle
{f} expanding

The workers are expanding the road. - İşçiler yolu genişletiyor.

genişle
become wide
delik genişletici
reamer
kanal genişletici alet
dilator
pilot genişletici
pilot reamer
genişletici
Favoriten