güvem

listen to the pronunciation of güvem
Türkisch - Englisch
(Botanik, Bitkibilim) prunus spinosa
sloe
güve
{i} moth

Tom followed the moth outside the cabin. - Tom kabinin dışındaki güveyi izledi.

That child felt secure in his mother's arms. - O çocuk annesinin kollarında güvenli hissetti.

güve
casserole

I hope you like tuna noodle casserole. - Erişteli ton balığı güvecini sevdiğini umuyorum.

güve
tent caterpillar moth
güve
clothes moth
güve
clothes moth, moth
güve
(Tabiat Doğa) (böcek, haşere) clothes moth
güve
deck

Tom is painting the deck. - Tom güverteyi boyuyor.

Tom danced alone on the deck. - Tom güvertede yalnız dans etti.

güve
stewpan
Türkisch - Türkisch

Definition von güvem im Türkisch Türkisch wörterbuch

güvem eriği
bakınız: akdiken
güve
Tahtakurusu
güve
Kurtçuğu deri, yapağı, yünlü kumaş ve dokuma yiyen pul kanatlılardan bir böcek (Tine pellionella)
güve
Kurtçuğu deri, yapağı, yünlü kumaş ve dokuma yiyen pul kanatlılardan bir böcek
güvem
Favoriten