frontalier

listen to the pronunciation of frontalier
Englisch - Türkisch
(Askeri) PASAVANLI ŞAHIS, HUDUT HALKINDAN OLAN: Hududun hemen yakınında yaşayan ve işi sıhhati veya durumu dolayısıyla hududun hemen ötesindeki mahallere sık sık geçip dönmesi icap eden ve bunun için elinde bir pasavan bulunan sivil şahıs. Ayrıca bakınız: "border crosser"
(Askeri) hudut halkından olan
Französisch - Englisch
border, boundary
{n} borderer, one who sits or lives on a border
{n} borderer
village frontalier
{n} outpost