Definition von for a long time im Englisch Türkisch wörterbuch
- hanidir
- uzun süreden beri
- uzun bir zaman
- çok uzun zamandır
- uzun zamandan beri
- uzun zamandır
Tom uzun zamandır iyi bir ev yemeği yemediğini söyledi.
-Tom said he hadn't had a good home-cooked meal for a long time.
Uzun zamandır oraya gitmek istemektesin, değil mi?
-You have wanted to go there for a long time, haven't you?
- epeydir
Bunu epeydir yapmak istiyordum.
-I've been wanting to do that for a long time.
- çoktan
Bunu çoktandır yapmak istiyorum.
-I've been wanting to do that for a long time.
- çoktandır
- öteden beri
- çoktan beri
- a long time
- uzun süre
NB:Çok uzun süre önce çizildi bu yüzden kalite kötüdür.
-NB: This was drawn a long time ago so the quality is low.
Tom uzun süredir Boston'da yaşamaktadır.
-Tom has lived in Boston for a long time.
- for a time
- bir süre
Bir süre için her şey huzurlu idi.
-For a time, things were peaceful.
O, bir süre burada yaşadı.
-He lived here for a time.
- for a time
- kısa bir süre için
Relevante Übersetzungen
Definition von for a long time im Englisch Englisch wörterbuch
- since long ago; for an extended period of time
- at length
He went on at length about his supposed qualifications.
- For a time
- awhile
- A long time
- age
I haven't heard that joke in ages.
-I haven't heard that joke in a long time.
It's been ages since we last met.
-It's been a long time since we last saw each other.
Relevante Übersetzungen
Definition von for a long time im Türkisch Englisch wörterbuch
- in ages
Silbentrennung
for a Long timeTürkische aussprache
fôr ı lông taymAussprache
Resimler
Videos
... around for a long time. ...
... And that's been our policy for a very long time. ...