Onlar bir saattir burdalar.
- They have been here for an hour.
Tom'u burdan uzaklaştır.
- Get Tom away from here.
Peki bundan sonra ne olacak?
- Where do we go from here?
Bundan sonrası çorap söküğü gibi gelir.
- It's all downhill from here.
Hazine için orayı burayı kazdılar.
- They dug here and there for treasure.
lütfen burayı imzalar mısınız?
- Could you sign here, please?
İşte senin için bir mektup.
- Here is a letter for you.
İşte sizin için biraz haber.
- Here's some news for you.
Lütfen değerli şeyleri burada bırakmayın.
- Please don't leave valuable things here.
Merhaba? Hâlâ burada mısın?
- Hello? Are you still here?
Arabanızı buraya park edemezsiniz.
- You cannot park your car here.
Buraya dün akşam altıda geldik.
- We arrived here at six yesterday evening.
Hey, lütfen bana burada yardım eder misin?
- Hey, could you give me a hand over here, please?
Hey, sen burada ne yapıyorsun?
- Hey, what are you doing here?
John here is a rascal.