Türkisch - Englisch
Definition von felaketzede im Türkisch Englisch wörterbuch
- victim of a disaster
- disaster victim, survivor
- survivor
Many survivors were rescued from the rubble of the collapsed building.
-Birçok felaketzede çöken binanın enkazından kurtarıldı.
Sami is not a victim. He's a survivor.
-Sami kurban değil. O bir felaketzede.
- disaster victim
Türkisch - Türkisch
Definition von felaketzede im Türkisch Türkisch wörterbuch
- (Osmanlı Dönemi) f. Belâya uğramış, bir musibete düşmüş, acınacak hale gelmiş olan
- Felâkete uğramış
felaketzede
Silbentrennung
fe·la·ket·ze·deResimler
Favoriten