felah*halas

listen to the pronunciation of felah*halas
Türkisch - Englisch
Türkisch - Türkisch
Kurtuluş, kurtulma, selamet
FELAH
(Osmanlı Dönemi) f. Başlangıç, mebde'. İbtida
FELÂH
(Osmanlı Dönemi) Sahur yemeği
FELÂH
(Osmanlı Dönemi) Selâmet. Saadet. Kurtuluş. Hayır ve ni'metlerde refah, rahatta dâim olmak. Fevz ve zafer. Necat ve beka
FELÂH
(Osmanlı Dönemi) Şakketmek
felah
Kurtuluş, selâmet, onma
felâh
(Osmanlı Dönemi) selâmet, saâdet, kurtuluş; hayır ve nîmetlerde refah; fevz ve zafer, necat ve bekâ
felah*halas
Favoriten