fakr

listen to the pronunciation of fakr
Türkisch - Englisch
poverty, indigence, need, neediness
Türkisch - Türkisch
(Osmanlı Dönemi) İhtiyaç, yoksulluk
(Osmanlı Dönemi) Tas: Kendisindeki bütün her şeyin Allah'a âit olduğunu bilmek.Gecede zulümat, nasıl nuru gösterir. Öyle de: İnsan, zaaf ve acziyle, fakr ve hâcâtiyle, naks ve kusuru ile, bir Kadir-i Zülcelâl'in kudretini, kuvvetini, gınâsını, rahmetini bildiriyor ve hâkezâ.. Pekçok evsâf-ı İlâhiyyeye bu suretle âyinedarlık ediyor. Hattâ hadsiz aczinde ve nihayetsiz za'fında, hadsiz a'dasına karşı bir nokta-i istinad aramakla
(Osmanlı Dönemi) Azlık, muhtaçlık
(Osmanlı Dönemi) Cenab-ı Hakk'a karşı fakrını, ihtiyacını hissetmek
Yoksulluk
(Osmanlı Dönemi) fakirlik, ihtiyaç içinde bulunma; kulun hiç bir şeyi olmadığı ve her bakımdan Allah a muhtaç olduğunu bilmesi
(Osmanlı Dönemi) HELAK