exerting influence; influential

listen to the pronunciation of exerting influence; influential
Englisch - Türkisch

Definition von exerting influence; influential im Englisch Türkisch wörterbuch

influent
etkili

Rousseau çılgın ama etkiliydi; Hume aklı başında ama hiç bir takipçisi yoktu. - Rousseau was mad but influential; Hume was sane but had no followers.

Tom şehirdeki en etkili kişiydi. - Tom was the most influential person in town.

influent
(İnşaat) giriş suyu
influent
akın
influent
{i} içeriye akma
influent
(sıfat) içeriye akan
influent
akarsu
influent
içeri akan
influent
{s} içeriye akan
Englisch - Englisch
influent
exerting influence; influential
Favoriten