Konser büyük bir hayal kırıklığıydı.
- The concert was a big disappointment.
Piknik bir hayal kırıklığıydı.
- The picnic was a disappointment.
Tom da bazı hayal kırıklıkları yaşadı.
- Tom also had some disappointments.
İnsanoğlunun hayatında niçin hayal kırıklıkları vardır?
- Why are there disappointments in human life?
Too high expectations are often a cause for disappointment.
- Zu hohe Erwartungen sind oft die Ursache für Enttäuschungen.
Her disappointment was apparent to everyone.
- Ihre Enttäuschung war für alle offensichtlich.