You might at least have said, Thank you, when someone helped you.
- Birisi sana yardım ettiğinde, en azından, teşekkür ederim diyebilirdin.
She wrote to her parents at least once a week.
- O, en azından haftada bir kez anne ve babasına yazdı.
She wrote to her parents at least once a week.
- O, en azından haftada bir kez anne ve babasına yazdı.
We must sleep at least seven hours a day.
- Günde en az yedi saat uyumak zorundayız.
We must sleep at least seven hours a day.
- Günde en az yedi saat uyumak zorundayız.
Brush your teeth twice a day at least.
- Dişlerini günde en az iki kez fırçala.
I don't know when the meeting started, but it started at least thirty minutes ago.
- Toplantının ne zaman başladığını bilmiyorum ama en az otuz dakika önce başladı.
The job will take a minimum of ten days.
- İş en az on gün alır.
I can't promise that you'll like these books but I think it would be a good idea to at least look them over.
- Bu kitapları beğeneceğine söz veremem ama sanırım en azından onları bir gözden geçirmen iyi bir fikir olurdu.
It was a good five kilometers from the station to the school.
- İstasyondan okula en az beş kilometre idi.
Tom only does the bare minimum.
- Tom sadece en azını yapar.
The job will take a minimum of ten days.
- İş en az on gün alır.