en azından

listen to the pronunciation of en azından
Türkisch - Englisch
at least

She wrote to her parents at least once a week. - O, en azından haftada bir kez anne ve babasına yazdı.

Tom washes clothes at least once a week. - Tom en azından haftada bir kez çamaşırları yıkar.

leastways
fully
no fewer than
at least, fully
to say the least
en az
at least

Brush your teeth twice a day at least. - Dişlerini günde en az iki kez fırçala.

It will take her at least two years to be qualified for that post. - Onun bu görev için nitelikli olması en az iki yılını alacak.

en az
least

Brush your teeth twice a day at least. - Dişlerini günde en az iki kez fırçala.

It will take her at least two years to be qualified for that post. - Onun bu görev için nitelikli olması en az iki yılını alacak.

en az
at the least
en az
min

The job will take a minimum of ten days. - İş en az on gün alır.

Tom always makes a point of arriving at least five minutes ahead of time. - Tom her zaman en az beş dakika önce varmayı kendine vazife edinir.

en az
(Bilgisayar) more than
en az
fewest
en az
(Bilgisayar) min length
en az
merest
en az
(deyim) rock bottom
en az
a good

It was a good five kilometers from the station to the school. - İstasyondan okula en az beş kilometre idi.

At least somebody is having a good time. - En azından biri iyi vakit geçiriyor.

en az
leastways
en az
minimal
en az
fully
en az
at a mere
en az
at least to
en az
for at least
en az
minimum

Tom only does the bare minimum. - Tom sadece en azını yapar.

The job will take a minimum of ten days. - Bu iş en az on gün sürecek.

en az
a) minimal, least b) at least, fully
Türkisch - Türkisch

Definition von en azından im Türkisch Türkisch wörterbuch

En az
edna
En az
ekal
En az
(Hukuk) LAAKAL