elektriklenme

listen to the pronunciation of elektriklenme
Türkisch - Englisch
electrify
electrification
(Tıp) electrization
elektrik
{i} electricity

Nuclear power is used to generate electricity. - Nükleer enerji elektrik üretmek için kullanılır.

Streetcars run on electricity. - Tramvaylar elektrikle çalışırlar.

elektrik
{s} electric

Something is wrong with our electric heater. - Elektrikli ısıtıcımızla ilgili doğru gitmeyen bir şey var.

Heat was spread throughout the room by the electric stove. - Isı odanın her tarafına elektrik sobasıyla yayıldı.

elektrik
{s} electrical

Keep away from the electrical equipment. - Elektrikli teçhizatlardan uzak durun.

After the iron had cooled off, Mary wrapped the electrical cord around the iron, put the iron back on the shelf, folded up the ironing board, and put it away back in the closet. - Ütü soğuduktan sonra Mary elektrik kablosunu ütüye sardı, ütüyü tekrar rafa koydu, ütü masasını katladı ve onu yine dolaba kaldırdı.

elektriklenme ve derecesini gösteren alet
electroscope
elektrik
utilities
elektrik
power

What will happen if there's power failure now? - Şimdi elektrik kesintisi olursa ne olur?

Tom wouldn't let his children use his power tools. - Tom çocuklarının elektrikli aletlerini kullanmasına izin vermezdi.

elektriklenmek
electrified
elektrik
cable

Electricity cables are made of copper. - Elektrik kabloları bakırdan yapılmıştır.

The electrician will come and fix the cable next week. - Elektrikçi önümüzdeki hafta gelip bu kabloyu onaracak.

elektrik
juice
elektrik
electrics
elektrik
electric, electrical
elektrik
electricity; electric; electrical
elektriklenmek
to be electrified
pozitif elektriklenme
(Elektrik, Elektronik,Teknik) positive electrification
Türkisch - Türkisch
Elektriklenmek işi
Elektrik
ışık
elektrik
Maddenin elektron, pozitron, proton gibi parçacıklarının hareketleriyle ortaya çıkan enerji türü
elektrik
Elektrikle çalışan
elektrik
Bu enerjiden elde edilen aydınlanma
elektrik
Bu enerjinin gündelik hayatta kullanılan biçimi
elektrik
Fiziğin, elektrik olaylarını inceleyen kolu. Çarpıcılık, cazibe, canlılık: "Ufak tefek ama şimdiden elektriği öbürkülerden başka, yırtıkça bir kız var içlerinde."- H. Taner
elektrik
Fiziğin, elektrik olaylarını inceleyen kolu
elektrik
Çarpıcılık, cazibe, canlılık
elektriklenmek
Etkilenmek
elektriklenmek
Elektrik enerjisiyle yüklü duruma gelmek
elektriklenmek
Sinirli ve gergin bir duruma gelmek, gerginleşmek