eldmother

listen to the pronunciation of eldmother
Englisch - Türkisch

Definition von eldmother im Englisch Türkisch wörterbuch

grandmother
{i} babaanne

Babaannen kaç yaşında? - How old is your grandmother?

Tom'un büyük büyük büyük babaannesi İskoçya'da yaşadı. - Tom's great-great-great grandmother lived in Scotland.

grandmother
{i} anneanne

Haftada iki kez anneannemi ziyaret ederim. - I visit my grandmother twice a week.

Anneannemin ölümü büyük bir şok oldu. - My grandmother's death was a big shock.

grandmother
büyük anne

O, genç olduğu için, hasta büyük annesine özveriyle hizmet etti. - Young as she was, she devotedly attended on her sick grandmother.

Büyük annem 82 yaşında hâlâ enerjik. - My grandmother is still vigorous at 82 years old.

ancestor
ata

Benim atalarım bu memleketin öncüleriydi. - My ancestors were the pioneers of this land.

Ben atalarımın kim olduğunu bilmiyorum. Bizim evraklar Nuh Tufanı sırasında kayboldu. - I don't know who my ancestors are. Our papers got lost during the Flood.

ancestor
{i} cet
ancestor
{i} dede
ancestor
{i} soy

Dünyadaki bütün insanlar ortak bir atanın soyundan gelirler. - All humans on Earth are descended from a common ancestor.

İngilizce ve Almanca ortak bir soyu paylaşırlar. - English and German share a common ancestor.

grandmother
{i} büyükanne

Büyükannem bir motosiklet sürebilir, ve dahası bir bisikleti de. - My grandmother can ride a motorcycle, and what's more, a bicycle.

Büyükannem bana istediğimden daha fazlasını verdi. - My grandmother gave me more than I wanted.

grandmother
{i} nine

Bugün ninemin doğum günü. - Today's my grandmother's birthday.

Şu küçük ev, küçük bir kızken ninemin yaşadığı, papatyalarla kaplı ve etrafında elma ağaçları olan bir tepede bulunan küçük eve çok benziyor. - That little house looks just like the little house my grandmother lived in when she was a little girl, on a hill covered with daisies and apple trees growing around.

Englisch - Englisch
grandmother
ancestor