Adanın sakinleri cana yakındır.
- The inhabitants of the island are friendly.
Dün, kardeşim sakinlere yardım etmek için Fukushima'ya gitti. Korkarım ki radyasyon artacak.
- Yesterday my brother went to Fukushima to help the inhabitants. I'm afraid that the radiation will increase.
Kaç tane oturan kişi var?
- How many inhabitants are there?
Libya'daki Yefren şehrinin 30.000 oturanı var.
- The city of Yefren in Libya has 30,000 inhabitants.
Aslında, yerleşik halk radyoaktif ışınlara maruz kalmaktadır.
- In fact, the inhabitants have been exposed to radioactive rays.
More than 70 percent of the inhabitants are in favor of the program.
- Mehr als 70 Prozent der Einwohner begünstigen das Programm.
10% of the inhabitants come from Japan.
- 10% der Einwohner kommen aus Japan.