efsaneler

listen to the pronunciation of efsaneler
Türkisch - Englisch
legends

Dragons still exist. That is, if you believe the legends. - Ejderhalar hala var. Yani eğer efsanelere inanıyorsanız.

Do you believe the legends? - Efsanelere inanıyor musun?

legendry
efsane
myth

It's just a myth that Rambo can defeat an army alone. - Rambo'nun tek başına bir orduyu yenebileceği tam bir efsane.

Drink water only when you are thirsty; drinking 8 glasses a day is only a myth. - Sadece susadığında su iç; bir günde 8 bardak içmek efsanedir.

efsane
legend

According to legend, those woods used to be haunted, so people would avoid entering. - Efsaneye göre bu ormanda bir zamanlar hayalatler varmış, o yüzden de insanlar girmezlermiş.

The legendary footballer Diego Armando Maradona is from Argentina. - Efsanevi futbolcu Diego Armando Maradona, Arjantinlidir.

efsane
tale
efsane
saga

The Terminator saga also has a television series. - Terminatör efsanesi ayrıca bir TV dizisi.

efsane
mythos
efsane
fabulous

The unicorn is a fabulous monster. - Tek boynuzlu at efsanevi bir yaratıktır.

efsane
fairy tail
efsane
legand
efsane
story
efsane
legend, tale
efsane
legend, myth, fable söylence
efsane
fable

He died believing that he had found the fabled golden city of the Incas. - O, İnkaların efsanevi altın şehrini bulduğuna inanarak öldü.

Türkisch - Türkisch

Definition von efsaneler im Türkisch Türkisch wörterbuch

EFSANE
(Osmanlı Dönemi) Masal. Uydurulmuş yalan hikâye
Efsane
söylence
efsane
Eski çağlardan beri söylenegelen, olağanüstü varlıkları, olayları konu edinen hayalî hikâye, söylence: "O geceki macera ne idi? Rüya mı, hayal mi, efsane mi?"- F. R. Atay
efsane
Gerçeğe dayanmayan, asılsız söz, hikâye vb: "Hamdi'nin hayatına dair uydurulmuş efsanelerden birisi de, onun müthiş bir aşk yüzünden bu hâle geldiğidir."- Y. K. Karaosmanoğlu
efsane
Eski çağlardan beri söylenegelen, olağanüstü varlıkları, olayları konu edinen hayalî hikâye, söylence
efsane
Gerçeğe dayanmayan, asılsız söz, hikâye vb
efsaneler
Favoriten