efsaneler

listen to the pronunciation of efsaneler
Türkisch - Englisch
legends

Do you believe the legends? - Efsanelere inanıyor musun?

Legends of vampires flourish in the Balkans. - Vampir efsaneleri Balkanlar'da gelişir.

legendry
efsane
myth

It's just a myth that Rambo can defeat an army alone. - Rambo'nun tek başına bir orduyu yenebileceği tam bir efsane.

Every nation has its own myths. - Her ulusun kendi efsaneleri vardır.

efsane
legend

There are a lot of legends in Japan. - Japonya'da birçok efsane vardır.

According to legend, those woods used to be haunted, so people would avoid entering. - Efsaneye göre bu ormanda bir zamanlar hayalatler varmış, o yüzden de insanlar girmezlermiş.

efsane
tale
efsane
saga

The Terminator saga also has a television series. - Terminatör efsanesi ayrıca bir TV dizisi.

efsane
mythos
efsane
fabulous

The unicorn is a fabulous monster. - Tek boynuzlu at efsanevi bir yaratıktır.

efsane
fairy tail
efsane
legand
efsane
story
efsane
legend, tale
efsane
legend, myth, fable söylence
efsane
fable

He died believing that he had found the fabled golden city of the Incas. - O, İnkaların efsanevi altın şehrini bulduğuna inanarak öldü.

Türkisch - Türkisch

Definition von efsaneler im Türkisch Türkisch wörterbuch

EFSANE
(Osmanlı Dönemi) Masal. Uydurulmuş yalan hikâye
Efsane
söylence
efsane
Eski çağlardan beri söylenegelen, olağanüstü varlıkları, olayları konu edinen hayalî hikâye, söylence: "O geceki macera ne idi? Rüya mı, hayal mi, efsane mi?"- F. R. Atay
efsane
Gerçeğe dayanmayan, asılsız söz, hikâye vb: "Hamdi'nin hayatına dair uydurulmuş efsanelerden birisi de, onun müthiş bir aşk yüzünden bu hâle geldiğidir."- Y. K. Karaosmanoğlu
efsane
Eski çağlardan beri söylenegelen, olağanüstü varlıkları, olayları konu edinen hayalî hikâye, söylence
efsane
Gerçeğe dayanmayan, asılsız söz, hikâye vb