Türkisch - Englisch
Definition von efekti̇f im Türkisch Englisch wörterbuch
- efektif
- effective
The methods of forced memorization are often effective.
-Ezberleme yöntemleri genellikle efektiftir.
- efektif
- (Hukuk) cash
- efektif
- valuta
- efektif
- banking cash, ready money
- efektif
- cash, ready money; effective
- efektif para
- (Ticaret) cash
- efektif faiz oranı
- effective interest rate
- efektif satış
- (Ticaret) applicable exchange rate
- efektif satış
- (Ticaret) effective selling
- efektif adres
- effective address
- efektif atom sayısı
- (Kimya) effective atomic number
- efektif açıklık
- effective span
- efektif açıklık
- effective span length
- efektif basınç
- effective pressure
- efektif beygirgücü
- effective horsepower
- efektif birim ağırlık
- effective unit weight
- efektif dağıtımı
- (Ticaret) repartition
- efektif derinlik
- effective depth
- efektif döviz kuru
- (Ticaret) effective exchange rate
- efektif döviz kuru
- (Ticaret) effective rate of exchange
- efektif döviz kuru oranı
- (Hukuk) effective exchange rate index
- efektif faz açısı
- effective phase angle
- efektif fiyat
- (Ticaret) effective price
- efektif fiyat
- (Ticaret) real price
- efektif frekans
- actual frequency
- efektif gözeneklilik
- effective porosity
- efektif kesit
- effective cross-section
- efektif komut
- (Bilgisayar,Teknik) effective instruction
- efektif kuvvet
- effective power
- efektif nominal yük
- effective nominal load
- efektif normal gerilme
- effective-normal stress
- efektif nötr gerilme
- effective-neutral stress
- efektif parçacık yoğunluğu
- effective partide density
- efektif plazma osmolaritesi
- (Tıp) effective plasma osmolarity
- efektif porozite
- effective porosity
- efektif satış oranı
- (Ticaret) effective selling rate
- efektif vergi oranları
- (Ticaret) effective rates of tax
- efektif zaman
- effective time
- efektif
- ready money
Relevante Übersetzungen
Türkisch - Türkisch
Definition von efekti̇f im Türkisch Türkisch wörterbuch
- (Osmanlı Dönemi) Fr. Nakit para, elde bulunan para
- (Hukuk) Mevcut, nakit para; tedavül eden yabancı para
- efektif
- Bankacılıkta nakit para
- efektif
- Merkez Bankasınca alım satımı yapılan ve Türk lirası olarak kurları belirlenen yabancı ülke parası
- efektif
- Banknot ve metal para
- efektif
- Banknot ve madeni para
- EFEKTİF KIYMET
- (Hukuk) Gerçek kıymet
- EFEKTİF SERMEYE
- (Hukuk) Ödenmiş ve işletilmekte olan anapara