ebeveyn

listen to the pronunciation of ebeveyn
Türkisch - Englisch
parent

Parents teach their children that it's wrong to lie. - Ebeveynler çocuklarına yalan söylemenin yanlış bir şey olduğunu öğretirler.

His parents' view was that he was wasting his earnings on a silly girl. - Ebeveynlerinin görüşü onun kazandıklarını aptal bir kıza harcamasıydı.

(Kanun) parentage
parents, procreators (of a person)
parents

His parents' view was that he was wasting his earnings on a silly girl. - Ebeveynlerinin görüşü onun kazancını aptal bir kıza harcadığı idi!

My decision to study abroad surprised my parents. - Yurtdışında okuma kararım ebeveynlerimi şaşırttı.

ebeveyn banyosu
parents' bathroom
ebeveyn hakları
parental rights
ebeveyn kontrolü
(Bilgisayar) parental control
ebeveyn ve çocuk
parent and child
ebeveyn yatak odası
master bedroom
ebeveyn imajı
(Pisikoloji, Ruhbilim) parent image
ebeveyn katılımı
parent participation
ebeveyn koloni
(Arılık) parent colony
ebeveyn ve ergen
parent and teenager
ebeveyn ve ergenler
parent and teenager
ebeveyn öldürme
(Pisikoloji, Ruhbilim) parenticide
ebeveyn-öğretmen ilişkileri
parent-teacher relationships
ebeveynler
parents

His parents' view was that he was wasting his earnings on a silly girl. - Ebeveynlerinin görüşü onun kazandıklarını aptal bir kıza harcamasıydı.

Parents teach their children that it's wrong to lie. - Ebeveynler çocuklarına yalan söylemenin yanlış bir şey olduğunu öğretirler.

genç ebeveyn
young parent
ilk ölen ebeveyn
predeceased parent
otoriter ebeveyn
authoritative parent
otoriter ebeveyn
(Pisikoloji, Ruhbilim) authoritarian parent
vekil ebeveyn
(Pisikoloji, Ruhbilim) surrogate parent
Türkisch - Türkisch
(Osmanlı Dönemi) Ana ile baba. Eb ile ümm
Anne ve baba
Anne ve baba: "Ebeveynim çok bedbaht insanlardı."- S. F. Abasıyanık
ebeveyn
Favoriten