diz boyu

listen to the pronunciation of diz boyu
Türkisch - Englisch
knee length

I like to wear my skirts knee length. - Eteklerimi diz boyu giymeyi severim.

knee high
knee-deep

His car was stuck in knee-deep snow. - Arabası diz boyu kara gömüldü.

He was knee-deep in snow. - O diz boyu karın içindeydi.

knee-high

Mary wore knee-high socks. - Mary diz boyunda çorap giydi.

Mary wore knee-high boots. - Mary diz boyunda çizme giydi.

kneedeep
{s} knee deep
diz boyu etek
knee length skirt
diz boyu up
to the knees, knee-deep
dizboyu
knee deep
Türkisch - Türkisch
Dize kadar
diz boyu
Favoriten