Ya becerikli ya da tembel ama her ikisi değil.
 - Either skillful or lazy. But not both.
Tom bunu yapmada becerikli.
 - Tom is skillful at doing that.
Onunla çok ustaca başa çıktın.
 - You handled that very skillfully.
Aleti ustalıkla idare etti.
 - He handled the tool skillfully.
Aleti ustalıkla idare etti.
 - He handled the tool skillfully.
Bu takımın daha yetenekli oyunculara ihtiyacı var.
 - The team needs more skillful players.
Lisa o kadar yeteneklidir ki kendisi için vida ve benzeri küçük nesneleri bile yapabilir.
 - Lisa is so skillful that she can even make screws and similar small objects for herself.