dilenciler

listen to the pronunciation of dilenciler
Türkisch - Türkisch
(Osmanlı Dönemi) SAALİK
Dilenci
(Hukuk) GEDAYİ
Dilenci
(Osmanlı Dönemi) SU'LUK
dilenci
Geçimini dilenerek sağlayan (kimse)
dilenci
Geçimini dilenerek sağlayan kimse: "Yolumun üzerinde her sabah tesadüf ettiğim bir dilenci var."- A. Haşim
Dilenci
sail
Dilenci
goygocu
Dilenci
cerrar
dilenci
Israrla ve arsızca bir şeyi isteyen (kimse)
dilenci
Israrla ve arsızca bir şeyi isteyen kimse: "... o muhabbet dilencisinin yalvarmalarına bir tek kelime ile cevap vermedi."- H. R. Gürpınar
Dilenci
geda
Dilenci
ceber
Dilenci
goygoycu
Türkisch - Englisch

Definition von dilenciler im Türkisch Englisch wörterbuch

dilenci
beggar

Tom dropped a coin into the beggar's cup. - Tom dilencinin kabına bir bozuk para koydu.

Have you ever given money to a beggar? - Bir dilenciye hiç para verdin mi?

dilenci
rogue

Honesty is a beggar on crutches; roguery is a princess with a crown. - Dürüstlük koltuk değneği üzerinde bir dilenci; dolandırıcılık taçlı bir prensestir.

dilenci
gaberlunzie
dilenci
mendicant
dilenci
panhandler
dilenci
cadger
dilenci
beggar, mendicant
dilenci
bum
dilenci
importunate beggar
imaret/mescit yapılmadan dilenciler/körler dizildi/kapıyı aldı
(Konuşma Dili) Even though the thing is only in the planning stage, some people are already planning how they'll benefit from it