Avcılık ruhsatınız var mı?
- Do you have a hunting license?
Avcılık oyunu bu huzurlu vahşi doğada yasaklanmıştır.
- Hunting game is forbidden in this tranquil wilderness.
Avlanmaya gitmeliydim.
- I should've gone hunting.
Milli parklarda avlanmaya izin verilmez.
- Hunting is not allowed in national parks.
Avlanmaya gitmeliydim.
- I should've gone hunting.
Milli parklarda avlanmaya izin verilmez.
- Hunting is not allowed in national parks.
Tom geceyi eski bir avcı kulübesinde geçirdi.
- Tom spent the night in an old hunting shack.
Tom geceyi eski bir avcı kulübesinde geçirdi.
- Tom spent the night in an old hunting shack.
Avcılık oyunu bu huzurlu vahşi doğada yasaklanmıştır.
- Hunting game is forbidden in this tranquil wilderness.
The king went hunting this morning.
- Der König ging an diesem Morgen zur Jagd.
The hunter aimed a shotgun at the flock of birds.
- Der Jäger zielte mit einem Jagdgewehr auf den Vogelschwarm.