Ben ilginç bir anıt gördüm.
- I have seen an interesting memorial.
Ofis onun için bir anıt düzenledi.
- The office held a memorial for him.
Büyüleyici bir anı yazısı okuyorum
- I'm reading a fascinating memoir.
Arkadaşlarım bir anı yazısı yazmam için beni zorladı.
- My friends pushed me to write a memoir.