Fadıl ihanete uğramış gibi hissetti.
- Fadil felt like he was betrayed.
Tom kendini hem ihanete uğramış ve hem de aşağılanmış hissetti.
- Tom felt both betrayed and humiliated.
Onun güvenine ihanet etti.
- She betrayed his trust.
Güvendiğim adam bana ihanet etti.
- The man I trusted betrayed me.