Charlie Chaplin bir oyuncudur.
- Charlie Chaplin is an actor.
Ben onun büyük bir oyuncu olduğunu düşünmüyorum.
- I don't think he's a great actor.
O adam ünlü bir kabare oyuncusu.
- That man is a famous cabaret performer.
Tiyatronun dizaynı, seyircilerin oyuncularla daha yakınlaşıp, özel bir bağ kurmalarını mümkün kıldı.
- The design of the theatre enabled the audience to get up close and personal with the performers.
Bir erkek oyuncu gibi görünüyor muyum?
- Do I look like an actor?
Tom en iyi yardımcı erkek oyuncu dalında oskar kazandı.
- Tom won the Oscar for Best Supporting Actor.
O bir aktör ile birlikte resim çektirdi.
- She had a picture taken with an actor.
O bir garson ve bir aktördür.
- He is a waiter and an actor.