dışarıya çıkmak

listen to the pronunciation of dışarıya çıkmak
Türkisch - Englisch
go out

It's fun to go out with him. - Onunla dışarıya çıkmak eğlenceli.

It's not a good idea to go out after dark by yourself. - Hava karardıktan sonra tek başına dışarıya çıkmak iyi bir fikir değil.

fall out
go outside
sally out
a) to go out b) to take the air
sally forth
dışarı çık
went out

I went out with my friends. - Ben arkadaşlarımla dışarı çıktım.

Tom put his hat on and went outside. - Tom şapkasını giydi ve dışarı çıktı.

dışarı çık
gone out

I'm afraid he's just gone out. - Maalesef o az önce dışarı çıktı.

Mother has just gone out shopping. - Anne az önce alışveriş için dışarı çıktı.

dışarı çık
walkout
dışarıya çıkmak
Favoriten