dışarı çıkmamak

listen to the pronunciation of dışarı çıkmamak
Türkisch - Englisch
keep within doors
stay in
stop in
dışarı çık
went out

I went out with my friends. - Ben arkadaşlarımla dışarı çıktım.

She went out without saying good-bye. - Hoşça kal demeden dışarı çıktı.

dışarı çık
gone out

You'll have to come back in a while: the man dealing with that business has just gone out. - Kısa bir süre içinde tekrar gelmek zorunda kalacaksın: o işle ilgilenen adam az önce dışarı çıktı.

He has gone out for a walk. - O bir yürüyüş için dışarı çıktı.

dışarı çık
walkout