Which student went out?
 - Hangi öğrenci dışarı çıktı?
Tom put his hat on and went outside.
 - Tom şapkasını giydi ve dışarı çıktı.
He has gone out for lunch already.
 - O zaten öğle yemeği için dışarı çıktı.
You'll have to come back in a while: the man dealing with that business has just gone out.
 - Kısa bir süre içinde tekrar gelmek zorunda kalacaksın: o işle ilgilenen adam az önce dışarı çıktı.