dürüst olmayan

listen to the pronunciation of dürüst olmayan
Türkisch - Englisch
devious
unsavory
dishonorable
dishonest

He's a dishonest salesperson. - Bu, dürüst olmayan bir satıcı.

Sami had a dishonest relationship with Layla. - Sami, Leyla ile dürüst olmayan bir ilişkiye sahipti.

dürüst olmayan kişi
a bad egg
dürüst olmayan hareketler
monkeyshines
Türkisch - Türkisch
ismetsiz
dürüst olmayan
Favoriten