dönüşlü

listen to the pronunciation of dönüşlü
Türkisch - Englisch
reflexive; rotational
reflexive

The lesson on reflexive verbs is always difficult for the students. - Dönüşlü fiiller dersi öğrenciler için her zaman zordur.

{g} reflexive (verb). ~ adıl reflexive pronoun. ~ çatı reflexive construction. ~ eylem reflexive verb
rotational
dönüşlü adıl
reflexive pronoun
dönüşlü eylem
reflexive verb
dönüşlü fiil
reflexive

The lesson on reflexive verbs is always difficult for the students. - Dönüşlü fiiller dersi öğrenciler için her zaman zordur.

dönüşlü kaydırma
cyclic shift
dönüşlü yapı
reflexive
dönüşlü çatı
reflexive construction
dön
{f} turn

I order you to turn right. - Sana sağa dönmeni emrediyorum

This catterpillar will turn into a beautiful butterfly. - Bu tırtıl harika bir kelebeğe dönüşecek.

dön
(Bilgisayar) transform

This differential equation can be easily solved by Laplace transform. - Bu diferansiyel denklemler Laplace dönüşümüyle kolayca çözülebilir.

Caterpillars transform into butterflies while they're in a cocoon. - Tırtıllar koza içerisindeyken kelebeğe dönüşür.

dön
wheel

What I like best is going on Ferris wheels. - Dönme dolaba binmek benim en sevdiğim şeydir.

Do you know who invented the Ferris wheel? - Dönme dolabı kimin icat ettiğini biliyor musun?

dön
{f} veering

I saw his car veering to the right. - Onun arabasının sağa doğru döndüğünü gördüm.

dön
back down

Tom will never back down. - Tom asla sözünden dönmeyecek.

Tom isn't going to back down. - Tom sözünden dönmeyecek.

dön
{f} twirl
dön
veer

I saw his car veering to the right. - Onun arabasının sağa doğru döndüğünü gördüm.

dön
{f} rotating

At the equator, the Earth is rotating at a speed of about about 2200 kilometers per hour. - Ekvatorda, Dünya yaklaşık saatte 2200 kilometre hızla dönüyor.

The Earth is rotating from West to East. - Dünya batı'dan doğuya doğru dönüyor.

dön
return to

I'll return to get my handbag. - Ben el çantamı almak için geri döneceğim.

He left the Mexican capital to return to Texas. - O Texas'a dönmek için Meksika başkentinden ayrıldı.

dön
revert
dön
sheer
dön
return

After a long absence, she returned home. - Uzun bir yokluktan sonra eve geri döndü.

After I returned from Turkey, my Turkish deteriorated. - Türkiye'den döndükten sonra Türkçem zayıfladı.

seri dönüşlü
quick return
tekil-dönüşlü
(Dilbilim) mono-reflexive
telekomünikasyon hizmeti talebi; tek birimli dönüşlü takip hattı
(Askeri) telecommunications service request; trackline single-unit return
zıt dönüşlü pervane
contra-rotating propeller
öze dönüşlü
reflexive
Türkisch - Türkisch
Dönüşü olan
Dönüşü olan. Öznesi ile nesnesi bir olan fiil, mutavaat
Öznesi ile nesnesi bir olan fiil, mutavaat
mutavaat
dönüşlü fiil
Kavramın özneye dönüşmesini sağlamak için çoğu kez -n- bazen de -l- veya -ş- çatı ekleriyle kurulan fiil, mutavaat fiili
dönüşlü zamir
Kişi kavramını pekiştirerek belirten zamir. Türkçede bu kavram "kendi" kelimesiyle sağlanır
dönüşlü çatı
Fiildeki kavramın özneye döndüğünü bildiren çatı. Türkçede bu çatı çoğu kez -n-, bazen de -l- veya -ş- çatı ekleriyle kurulur: Sevinmek (sev-in-mek), yorulmak (yor-ul-mak), alışmak (al-ış-mak) gibi