Kate kitap okumaya zorlandı.
 - Kate was obliged to read the book.
14 yaşından itibaren Hollanda'da kimlik taşımak zorunluluğu vardır.
 - From the age of 14 one is obliged to carry ID in Holland.
Hayır, zorunlu değilsin.
 - No, you're not obliged.
Ben nezaketin için sana çok minnettarım.
 - I am much obliged to you for your kindness.
Beni kasabaya kadar götürebilirsen çok minnettar olurum.
 - I'd be much obliged if you could give me a lift into town.