Görünen o ki kız başarısız oldu.
 - She failed to appear.
Onun görünümünü çekici bulurum.
 - I find her appearance attractive.
Tom çok dindar gibi gözükmüyor.
 - Tom doesn't appear to be very religious.
O hiç gözükmedi, bu onu huzursuz etti.
 - He did not appear at all, which made her very uneasy.