Uzun bir bekleyişten sonra, ona kimlik olarak onun doğum belgesinin onaylı bir nüshasını alması gerektiği söyleniyor.
- After a long wait in line, she was told she should get a certified copy of her birth certificate as identification.
Onun benden nefret ettiğini kesinlikle söyleyebilirim.
- I can say with certainty that he hates me.
Şimdiki zaman, tek gerçeklik ve tek kesinliktir.
- The present is the only reality and the only certainty.
İnanç kanıt olmadan kesin olan şeydir.
- Faith is certainty without evidence.
Ben sertifikalı bir çevirmenim.
- I'm a certified translator.
İki başarı sertifikası alacaksın.
- You shall receive two certificates of achievement.
Kesinlikle,kart oynamayı severim.
- Certainly, I like playing cards.
Başbakan Koizumi kesinlikle soğukkanlı bir insan değildir.
- Prime Minister Koizumi is certainly not a cold-blooded man.