Bu konuda karışık duygularım var.
- I have mixed feelings about this.
Film karışık eleştiriler aldı.
- The movie received mixed reviews.
Tom'un karmaşık duyguları vardı.
- Tom had mixed feelings.
Bir kez daha karmaşık metaforlar kullanarak bir şarkı yazdı.
- Once again he wrote a song using mixed metaphors.
Bu fabrika parçalardan bitmiş ürünlere kadar ölçünlenmiş entegre üretim sistemi kullanmaktadır.
- This factory uses an integrated manufacturing system standardized from parts on through to finished products.
Fotolitografi entegre devreler yapmak için kullanılır.
- Photolithography is used to make integrated circuits.