Film karışık eleştiriler aldı.
- The film received mixed reviews.
Bu konuda karışık duygularım var.
- I have mixed feelings about this.
Tom'un karmaşık duyguları vardı.
- Tom had mixed feelings.
Sovyetler Birliği ve Batılı Müttefikler arasındaki ilişkiler karmaşıktı.
- Relations between the Soviet Union and the western Allies were mixed.
Ben onların entegre devrelerini programlamıyorum.
- I do not program their integrated circuits.
O okulun entegre edilmiş orta okul ve lise olduğunu unutma.
- Bear in mind that that school is an integrated junior high and high school.