Türkisch - Englisch
Definition von casusluk im Türkisch Englisch wörterbuch
- spying
He was never officially charged with spying.
-Casusluk yapmakla ilgili resmen suçlanmadı.
Spying on gangsters was a dangerous venture.
-Gangasterlerle ilgili casusluk yapmak tehlikeli bir girişimdi.
- espionage
The suspect committed an act of industrial espionage.
-Şüpheli endüstriyel casusluk eylemi işledi.
- cloak and dagger
- casusluk etmek
- spy
- casusluk ile ilgili
- cloak and dagger
- casusluk yapmak
- to spy, to snoop
- karşı casusluk
- counterintelligence
- karşı casusluk
- counterespionage
- siyasi casusluk
- (Politika, Siyaset) political spying
Relevante Übersetzungen
Türkisch - Türkisch
Definition von casusluk im Türkisch Türkisch wörterbuch
- Casus olma durumu, çaşıtlık: "Casusluk şüphesiyle hudut dışına atılmakla kurtuldu."- A. Gündüz
- Casus olma durumu, çaşıtlık
casusluk
Silbentrennung
ca·sus·lukAussprache
Resimler
Historie
Favoriten