Definition von cana im Englisch Türkisch wörterbuch
- (Askeri) sinir gazı için nekahet panzehiri (convalescent antidote for nerve agent)
Definition von cana im Türkisch Türkisch wörterbuch
- (Osmanlı Dönemi) f. Ey sevgili! Ey can
- Ey sevgili" anlamında hitap sözü: "Esiriaşkın olmuşum cana."- M. C. Anday
- "Ey sevgili" anlamında hitap sözü
- En eski flamenko şarkılarından biri
- Sevgiliye hitap sözü
- cana yakın
- Dostâne, sıcak, arkadaşça; sevimli
- cana yakın
- Sevimli
- cana yakınlık
- Cana yakın olma durumu
Relevante Übersetzungen
Definition von cana im Englisch Englisch wörterbuch
- The site where Jesus miraculously turned water into wine
- {i} ancient village in northern Israel near Nazareth (where Jesus performed his first miracle); family name
- according to the Bible, an ancient town in Galilee where Jesus performed his first miracle, in which he changed water into wine
Definition von cana im Türkisch Englisch wörterbuch
- cana yakın
- {s} friendly
My boyfriend is smart, handsome, and friendly too.
-Erkek arkadaşım akıllı, yakışıklı, ve cana yakındır.
Tom didn't expect Mary to be so friendly.
-Tom Mary'nin o kadar cana yakın olacağını ummuyordu.
- cana yakın
- forthcoming
Tom was very forthcoming.
-Tom çok cana yakındı.
- cana yakın
- sympathetic
Mary is more sympathetic to me than Tom is.
-Mary bana Tom' dan daha cana yakın geliyor.
- cana yakın
- amiable
- cana yakın
- hail fellow well met
- cana can katmak
- Enliven, make lively or spirited
- cana yakın
- Friendly, amiable, congenial, lovable, warm-hearted, approachable, forthcoming, genial, gracious, hail fellow well met, sympathetic, conversable, personable
- cana can katmak
- to delight greatly, increase one's pleasure
- cana can katmak
- to enliven, to refresh
- cana kasıt
- intent to murder
- cana yakın
- genial
- cana yakın
- approachable
Americans are friendly and approachable.
-Amerikalılar samimi ve cana yakındırlar.
Tom seems approachable.
-Tom cana yakın görünüyor.
- cana yakın
- conversable
- cana yakın
- genial, amiable, affable, pleasant
- cana yakın
- gracious
- cana yakın
- lovable
- cana yakın
- personable
Tom is a very personable guy.
-Tom çok cana yakın bir adam.
- cana yakın
- congenial
- cana yakın
- warm-hearted
Tom is a warm-hearted man.
-Tom cana yakın bir adam.
- cana yakın olmayan
- uncongenial
- cana yakınlık
- amiability
- cana yakınlık
- congeniality
- cana yakınlık
- congeniality, friendliness
- cana yakınlık
- graciousness
- can cana, baş başa
- everyone for himself
- cana yakın
- outgoing
Tom is extremely outgoing, isn't he?
-Tom son derece cana yakın, değil mi?
Tom is pretty outgoing, isn't he?
-Tom oldukça cana yakın, değil mi?
- cana yakın
- warm
Tom is a warm-hearted man.
-Tom cana yakın bir adam.
Tom is quite warmhearted.
-Tom oldukça cana yakın.
- cana yakın
- homely
- cana yakın
- affable
- cana yakın
- likable
Tom is a very likable guy.
-Tom çok cana yakın bir adamdır.
- cana yakın
- charmins
- cana yakın
- facile
- cana yakın
- homelike
- cana yakın
- warm hearted
- cana yakın
- warmhearted
Tom is quite warmhearted.
-Tom oldukça cana yakın.
- cana yakın
- {s} mellow
Relevante Übersetzungen
Silbentrennung
Ca·naTürkische aussprache
känıAussprache
Resimler
Videos
... they can't get the benefits here that they want and they can't ' and they can't ...
... I can't find a job. I've got three part- time jobs. They're just barely enough to ...