cürüm

listen to the pronunciation of cürüm
Türkisch - Englisch
Türkisch - Türkisch
Suç, kabahat
Yanlışlık, kusur veya hatadan doğan durum
Yanlışlık, kusur veya hata: "Onun çalışmasını bozan, hassasiyetini körleten her şey cürümdür."- H. Taner
(Osmanlı Dönemi) suç, isyan, günah
Suç

Suç oranı sürekli olarak artıyor. - Cürüm nispeti mütemadiyen fazlalaşıyor.

(Osmanlı Dönemi) HADD
CÜRÜM İKA ETMEK
(Hukuk) Suç işlemek
cürüm
Favoriten