bulup

listen to the pronunciation of bulup
Türkisch - Englisch

Definition von bulup im Türkisch Englisch wörterbuch

bulup ortaya çıkarmak
To find out
bulup buluşturmak
to scare up
bulup buluşturmak
scare up
bulup çıkarmak
fish out
bulup çıkarmak
find out
bulup çıkarmak
fish
bul
{f} found

Scientists haven't found a cure for cancer yet. - Bilim adamları henüz kanser için bir çare bulmadılar.

Zebras and giraffes are found at a zoo. - Zebralar ve zürafalar bir hayvanat bahçesinde bulunurlar.

bul
rout out
bul
{f} finding

Finding her office was easy. - Onun bürosunu bulmak kolaydı.

Finding his office was easy. - Onun bürosunu bulmak kolaydı.

bul
{f} find

Ann can't find a job. - Ann, bir iş bulamıyor.

Prime numbers are like life; they are completely logical, but impossible to find the rules for, even if you spend all your time thinking about it. - Asal sayılar hayata benzer, onlar tamamen mantıksaldır fakat, eğer tüm zamanınızı onun hakkında düşünmek için harcarsanız kurallarının bulunması imkânsızdır.

bul
contrive

He contrived a means of speaking to Nancy privately. - O, Nancy ile özel olarak konuşmanın bir yolunu buldu.

bul
{f} contrived

He contrived a means of speaking to Nancy privately. - O, Nancy ile özel olarak konuşmanın bir yolunu buldu.

Bul
(abbr. for Bulvarı) Boulevard
Savunma Bakanlığı Acil Durumlar Makamı Bulup Getirme ve Analiz Sistemi
(Askeri) Department of Defense (DOD) Emergency Authorities Retrieval and Analysis System
avı bulup getiren köpek
retriever
avı bulup getirmek
retrieve
bir yolunu bulup
by hook or by crook, somehow
bul
routout
bul
detect

The detective used a magnifier to find some clues. - Dedektif bazı ipuçlarını bulmak için bir büyüteç kullanır.

The police detective found a bloody knife. - Polis dedektifi kanlı bir bıçak buldu.

bul
ave
kusur bulup duran kimse
critic
kusur bulup durmak
nag
Englisch - Englisch

Definition von bulup im Englisch Englisch wörterbuch

bul
bulletin
Türkisch - Türkisch

Definition von bulup im Türkisch Türkisch wörterbuch

bul
Yalnız iki geniş yüzü testere ile düzeltilmiş tahta