Englisch - Türkisch
Definition von brow; ridge im Englisch Türkisch wörterbuch
- eaves
- {i} saçak
Kafesi saçaklardan asmıştı.
-She hung the cage from the eaves.
Bayraklar evlerin saçakları üzerine çekilmişti.
-Flags had been hoisted on the eaves of houses.
- eaves
- dam saçağı
- eaves
- Saçak, çıkıntı. Eaves trough: yağmur suyunu akıtan oluk
- eaves
- {i} suyolu
- eaves
- eaves trough yağmur suyunu akıtan oluk
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von brow; ridge im Englisch Englisch wörterbuch
- eaves