Koyu kahverengi saçları vardı.
- He had dark brown hair.
Kızın altın saçı var.
- The girl has golden hair.
Hayalet görünce öyle korktum ki tüylerim diken diken oldu.
- When I saw the ghost, I was so frightened that my hair stood on end.
Saçında bir kuş tüyü var.
- You have a feather on your hair.
Çorbamda bir kıl var.
- There's a hair in my soup.
Kıllılığın erkekliğin bir sembolü olduğunu düşünüyorum, bu yüzden gerçekten seviyorum.
- I think hairiness is a symbol of masculinity, so I really like it.
Lidia'nın sarı düz saçları var.
- Lidia has blonde straight hair.
Piotr'un saçları siyahtır ama Lech'in saçları sarıdır.
- Piotr has black hair but Lech has blond hair.