briefcase

listen to the pronunciation of briefcase
Englisch - Türkisch
{i} evrak çantası

Dima; Hayatımın anlamı... dedi. Nasıl olursa olsun bu evrak çantasında 3 milyon Belarus Rublesi var. - I mean... my life, Dima said. Anyway, there's 3,000,000 BYR in this briefcase.

Tom evrak çantasını açtı. - Tom unlocked his briefcase.

evrak çanta

Evrak çantam kağıtlarla doludur. - My briefcase is full of papers.

Onun evrak çantası suyla doluydu. - His briefcase was filled with water.

çanta, özel bir klasör aynı dosya uygulamalarını kolaylaştırma da kullanılır
{i} çanta

Çantamı otobüste bıraktım. - I left my briefcase on the bus.

Evrak çantam kağıtlarla doludur. - My briefcase is full of papers.

evrak cantası
briefcase computer
dizüstü bilgisayar
briefcase database
(Bilgisayar) evrak çantası veritabanı
briefcase setup
(Bilgisayar) evrak çantası kur
briefcase tasks
(Bilgisayar) evrak çantası görevleri
secure the briefcase
evrak çantasını emniyete almak
windows briefcase
(Bilgisayar) windows evrak çantası
briefcase
Favoriten