Yuriko arranges flowers in her spare time.
- Yuriko boş zamanında çiçekleri düzenler.
What do you do in your spare time?
- Boş zamanında ne yaparsın?
I often spend my leisure time listening to the radio.
- Boş zamanımı çoğunlukla radyo dinleyerek geçiririm.
She doesn't seem to know what to do with her leisure time.
- O, boş zamanında ne yapacağını biliyor gibi görünmüyor.
I often spend my leisure time listening to the radio.
- Boş zamanımı çoğunlukla radyo dinleyerek geçiririm.
You can do it at your leisure.
- Onu boş zamanınızda yapabilirsiniz.
Generally speaking, college students have more free time than high school students.
- Genellikle üniversite öğrencilerinin lise öğrencilerine göre daha fazla boş zamanı vardır.
Tom decided to wait until Mary had some free time.
- Tom Mary'nin biraz boş zamanı oluncaya kadar beklemeye karar verdi.