Deutsch - Türkisch
Definition von blenden im Deutsch Türkisch wörterbuch
- göz almak, göz kamaştırmak; göz bağlamak, göz boyamak, aldatmak
- {'blendın} kör etmek. gözlerini kamaştırmak
- v. 'blendın kör etmek. gözlerini kamaştırmak
- parlak ışık
- göz boyamaz
- göz bağlamak
- göz kamaştırmak
- göz almak
- kör etmek 1
Englisch - Türkisch
Definition von blenden im Englisch Türkisch wörterbuch
- blinds
- panjur
Pencereleri kilitleyin ve panjurları kapatın.
-Lock windows and close blinds.
Tom'un panjurları kapalı.
-Tom's blinds are closed.
- blinds
- jaluzi
Tom jaluzileri kapattı, bu yüzden komşular içeri bakamadı.
-Tom closed the venetian blinds, so the neighbors couldn't look in.
Jaluzileri açar mısınız lütfen?
-Could you please open the blinds?
- diaphragms
- diyaframlar
- stops
- durur
Bu tren her istasyonda durur.
-This train stops at every station.
O otobüs evimin önünde durur.
-That bus stops in front of my house.
- blinds
- atın göz siperleri
Relevante Übersetzungen
Deutsch - Englisch
Definition von blenden im Deutsch Englisch wörterbuch
- blinds
- diaphragm stops
- bezels
- plackets
- stops
- shutters
- diaphragms
- panels
- lens stops
- screens
- covers
- to blare
- to dazzle
- dazzle
- blendes
- einen Satelliten blenden
- to blind a satellite
- jdn. blenden (durch Licht)
- to dazzle somebody
- jdn. blenden (durch Licht)
- to bedazzle somebody (by light)
- jdn./etw. blenden
- to blind somebody/sth
Relevante Übersetzungen
blenden
Resimler
Historie
Favoriten