She crumbled a biscuit.
- O bir bisküviyi parçaladı.
Mom, please can I have a biscuit? No, you can't; you shouldn't eat between meals.
- Anne, bir bisküvi alabilir miyim lütfen? Hayır, alamazsın; öğünler arasında yememen gerekir
Cookie is under the table.
- Bisküvi masanın altındadır.
Please help yourself to the cookies.
- Lütfen bisküvilere buyurun.
Would you like cookies with your tea?
- Çayınızla bisküvi ister misiniz?
Have you ever bought cookies from a Girl Scout?
- Sen hiç bir kız izciden bisküviler aldın mı?
He's making biscuits.
- O bisküviler yapıyor.
I bought these biscuits at the grocer's.
- Bu bisküvileri bakkalda aldım.