We parted, never to see each other again.
- Biz ayrıldık, birbirimizi asla tekrar görmeyeceğiz.
When can we see each other again?
- Ne zaman tekrar birbirimizi görebiliriz?
Maria and Robert loved each other.
Let's try to understand one another.
- Birbirimizi anlamaya çalışalım.
We helped one another.
- Birbirimize yardımcı olduk.
Japan and China differ from each other in many ways.
- Japonya ve Çin, pek çok yönden birbirinden farklıdır.
We don't know each other.
- Biz birbirimizi tanımıyoruz.
Everything is interconnected.
- Her şey birbirine bağlıdır.
Tatoeba is really multilingual. All the languages are interconnected.
- Tatoeba gerçekten çok dilli. Bütün diller birbirine bağlıdır.