besichtigend

listen to the pronunciation of besichtigend
Englisch - Türkisch

Definition von besichtigend im Englisch Türkisch wörterbuch

visiting
{s} ziyaret

Ben, dün hiç zaman kaybetmeden teyzemi hastanede ziyaret ettim. - I lost no time in visiting my aunt in the hospital yesterday.

Fred'in annesiyle birlikte Kyoto'u ziyaret edişini hatırlıyorum. - I remember Fred visiting Kyoto with his mother.

viewing
görme
viewing
(Kanun) keşif
surveying
{f} gözlemle
surveying
{i} araştırma
surveying
haritacılık
surveying
mesaha bilimi
viewing
{i} görüş
viewing
{f} gör

Image Viewer bir resim görüntüleme yazılımıdır. Bu yazılım çok küçük bir programdır. Bu yazılımda sadece basit fonksiyonlar var. Bu, Tatoeba Project kullanıcıları tarafından çevrilebilir. - Image Viewer is an image viewing software. This software is a very small program. This software has basic functions only. This is translatable by Tatoeba Project users.

visiting
{f} ziyaret et

Tom'u ziyaret etmek bir hataydı. - Visiting Tom was a mistake.

Yeni müze ziyaret etmeye değer. - The new museum is worth visiting.

surveying
inceleyerek
viewing
görerek
surveying
ölçme
surveying
etüt etme
surveying
inceleme
viewing
görü
visiting
visiting pr
visiting
visiting book yapılmış veya yapılacak ziyaretlerin yazıldığı defter
Deutsch - Englisch
viewing
surveying
having a look
visiting