belonging in common to two; shared by both

listen to the pronunciation of belonging in common to two; shared by both
Englisch - Türkisch

Definition von belonging in common to two; shared by both im Englisch Türkisch wörterbuch

between
arasına

Tom Mary ve eşinin arasına oturdu. - Tom sat down between Mary and her husband.

Tom Mary ve John'un arasına sığışmaya çalıştı. - Tom tried to squeeze in between Mary and John.

between
arasında

Teoride, teori ve pratik arasında hiçbir fark yoktur. Fakat pratikte, var. - In theory, there is no difference between theory and practice. But, in practice, there is.

Esperanto: Avrupa veya Asya dili denemesinde Claude Piron, Esperanto ve Çince arasındaki benzerliği gösterdi ve Esperanto'nun yalnızca Avrupa merkezli olduğunu ortaya koydu. - In his essay Esperanto: European or Asiatic language Claude Piron has shown the similarities between Esperanto and Chinese, thereby putting to rest the notion that Esperanto is purely eurocentric.

between
in between sallantıda
between
Xbetween arada
between
ortada
between
ila

Flandre'da İngilizce olarak ders veren profesör ve öğretim elemanlarının yüzde 10 ila 20 arasındakileri, gerekli dil seviyesine ulaşmadılar. - In Flanders between 10 and 20 percent of professors and lecturers teaching in English did not attain the required language level.

Titanik'in batışında 1490 ila 1635 kişi öldü. - Between 1,490 and 1,635 people died in the sinking of the Titanic.

between
aralık

Onlar arasındaki aralık daraldı. - The gap between them has narrowed.

Japonya ve Amerika Birleşik Devletleri arasındaki bir savaşın patlak verdiği Aralık 1941'de henüz doğmamıştım. - I was not yet born when a war between Japan and the U.S. broke out in December 1941.

between
aralarında

Aralarında karıştırma tehlikesi var. - There is danger of confusion between them.

Aralarında gizli bir anlaşma var. - They have a secret understanding between them.

between
arada

O, arada balığa gitti. - He went fishing in between.

Arada hep bir kadın var. - There's always a woman in between.

between
between arasında
between
few and far between nadiren
between
araya

Onun İlk askeri deneyimleri İngiliz sömürge imparatorluğu ve bağımsızlık arayan Boerler arasındaki savaşta yer aldı. - His first military experiences took place in the war between the British colonial empire and the Boers, who sought independence.

between
aralarından
between
ortaya

İki ülke arasında bir diplomatik kriz ortaya çıktı. - A diplomatic crisis arose between the two nations.

Esperanto: Avrupa veya Asya dili denemesinde Claude Piron, Esperanto ve Çince arasındaki benzerliği gösterdi ve Esperanto'nun yalnızca Avrupa merkezli olduğunu ortaya koydu. - In his essay Esperanto: European or Asiatic language Claude Piron has shown the similarities between Esperanto and Chinese, thereby putting to rest the notion that Esperanto is purely eurocentric.

between
seyrek

Taksiler sağanak sırasında seyrekti. - Taxis are few and far between during a rainstorm.

between
(zarf) arada, ortasında, araya, arasına, ortada, ortaya
between
between you and me söz aramızda
Englisch - Englisch
between
belonging in common to two; shared by both
Favoriten